Dâin mürtehin, teriminin yazılışında çok hata yapılıyor. Neredeyse doğru yazılışına rastlanmıyor.
dâin mürtehin
dain-i mürtehin
dain i mürtehin
daini mürtehin
dâinî mürtehin
dain ü mürtehin
dain ve mürtehin
daimi mürtehin
rehinli alacaklı
rehin alacaklısı........
Birden çok adı ve bazıları yanlış olan birden çok yazılış biçimi var.
İngilizcesi, loss payee.
loss : hasar, zarar
payee : alacaklı anlamına geliyor.
“Dâin” Arapça bir sözcük ve “dâyin” sözcüğünün diğer yazılış biçimi.(a)
Dâin sözcüğü sanıldığı gibi alacaklı anlamına gelmiyor. Alacaklı anlamı bir çıkarsama. Asıl anlamı, “borç veren”. “Deyn”den, borç vermek’ten geliyor.
“Dain” diye inceltme işareti olmadan da yazılışına rastlıyoruz. Böyle yazılması, inceltme işaretinin kaldırıldığı efsanesi yüzünden olmalı.
Özetle dâin, borç veren demek.
Mürtehin sözcüğü ise tahmin edileceği gibi Arapça rehin sözcüğünden geliyor. Ama rehinli ( şey ) anlamında değil. Çünkü rehinli olana, "merhun" deniyor. Öyleyse mürtehin, rehn mastarının faili. Faili yani öznesi ama rehni veren mi alan mı?
Rehni verene "râhin" dendiği "mürtehin" in de rehni alan olduğu sözlüğe bakınca anlaşılıyor.
Özetle mürtehin, rehin alan demek.
Son çözümlemede; dain, mürtehin = borç veren, rehin alan demek oluyor.
Fakat terimi oluşturan kelimelerin anlamını vermek, karışıklığı çözmek için yeterli olmuyor. Bir de bu iki sözcük arasında çokça gördüğümüz i, ü, î harflerinin ne anlama geldiğini açıklamak gerekiyor.
Bu harfler,
- iyelik eki mi,
- nispet î si mi,
- bağlaç mı?
İyelik eki mi?
Hayır
İyelik ekine, “sahiplik eki” de deniyor.
İsim veya isim görevini gören sözcüğün sonuna ekleniyor ve onun kime ait olduğunu gösteriyor.
Evim, evin, evi gibi
İyelik eki isim tamlamalarında tamlanana ekleniyor.
“ Kedinin evi ” gibi.
Bu durumda terim, “dâin-i mürtehin” şeklinde isim tamlaması ve “i“ de iyelik eki mi?
Böyle olsa anlamsız bir şey çıkıyor ortaya.
Rehin alanın borç vereni gibi anlamsız bir söz.
Nispet i’si mi?
Hayır
Nispet i’si sözcüğe aitlik ve ilgi anlamı veriyor.
hukukî = hukukla ilgili, hukuka ait
tarihî = tarihle ilgili, tarihe ait
askerî = askerlikle ilgili, askerliğe ait gibi
Nispet i’si, “ î “ şeklinde yazılıyor. Aslında Türk abecesinde yer almıyor. İki sebeple kullanılıyor. Aynı biçimde yazılan iki sözcüğü ayırt etmeye yardımcı olması ve i harfinin uzatılarak okunmasını sağlaması için.
Atatürk’ün resmi = iyelik eki
Resmî tatil = belirtme durumu, nispet i'si
Evin tarihi = iyelik eki
Tarihî ev =aitlik belirtme durumu, tarihe ait, tarihsel; nispet i'si
Bugünkü Türkçede bu anlamı kazanması için sözcüklere sel, sal ekleri takılıyor.
Tarihî = tarihsel
Dinî = dinsel gibi
Bu durumda terim “ Dainî mürtehin” biçiminde söylense yine anlamsız oluyor.
Borç verenle ilgili, borç verene ilişkin olan rehin alan gibi anlamsız bir söz.
Bağlaç mı?
Evet bağlaç. Ama nasıl bir bağlaç?
Günümüzde bağlaçlarla ilgili hatırlanmayan bir dilbilgisi kuralı var. =
İki Arapça ya da iki Farsça sözcük arasında "ve" varsa ve birinci sözcüğün sonu ünsüz ise "ve” sözcüğü, u ya da ü diye söylenir. Sözcüklerden birinin Türkçe olması durumunda bu kural işlemez.
Örnek =
emr ü havalesi
ahz u kabz
takdim ü tehir gibi.
Terimin birkaç yanlış yazılışı :
dain-i mürtehin
dain i mürtehin
daini mürtehin
dâinî mürtehin
Terimin birkaç doğru yazılışını da vererek bitireyim
dâin ü mürtehin
dâin, mürtehin
dâin ve mürtehin
Dipnot
a)
Meselâ bir kimse filânın filâna şu kadar kuruş deyni vardır, ben dahi ona kefîlim dese ve asîlin inkârı üzerine dâyin iddia etse meblağ-ı mezbûru kefîlin vermesi lâzım gelir (Cevdet Paşa).
Koşma bir dâin gibi vakt ü zamânı gelmeden (Şâir Eşref).
Kaynak
- Ticaret Sözlüğü - Orhan Hançerlioğlu - Remzi Yayınevi -1982
- Kubbealtı Lugati http://lugatim.com
- Dil Yanlışları - Ömer Asım Aksoy - TDK- Ankara1980
- Vikipedi,
- Ekşi Sözlük, dain-i mürtehin
Erdal Bilgen - 15 Ekim 2016