Düzen ve idare için kurallar oluşturulur. Oluşturulan bu kurallar arasında astlık üstlük ilişkisi; bir sıra vardır.
Yazılı hukuk kaynakları arasında gözetilen bu sıraya da normlar ( kurallar ) hiyerarşisi deniyor. Bu hiyerarşide alt basamaktaki kurallar, dayanağını üst basamaktaki kurallardan alır. Yani ona uygun olmak zorundadır.
Normlar hiyerarşisi piramitle gösteriliyor. En üstte Anayasa var. ( Anayasa yani toplumsal sözleşme ) En altta da anayasada adı geçmediği için "adsız düzenleyici işlemler" diye adlandırılan, yazılı kaynaklar var.
Adsız Düzenleyici İşlemler
Anayasada kanun, kanun hükmünde kararname, tüzük, yönetmeliklerin adları geçiyor ama bunlar dışında kalan yazılı kaynakların adı geçmiyor.
Anayasada adı geçmediği için bunlara "adsız düzenleyici işlemler” adı veriliyor.
Adsız düzenleyici işlemlerden bazıları
- Tebliğ
- Genelge ( tâmim )
- İç genelge
- Yönerge ( talimat )
- Genel Yazı
- Sirküler
- Özelge ( mukteza )
Adsız düzenleyici işlemlerin kendi içinde, yerleşmiş bir hiyerarşisi yok. Gördüğüm kadarıyla bu kaynakları çıkaran, düzenleyen kurumlar, şirketler kendilerine göre bir hiyerarşi oluşturuyorlar ancak bu genel kabul gören diğer şirket ve kurumlarda uygulanan bir kural olmuyor.
Örneğin Pamukbank TAŞ diye bir banka varken orada genelgeler, sirkülerlere göre hiyerarşide üstteydi. Diğer Bankalarda genelge diye bir kavram bile yer almıyor olabilir. Onun yerine başka bir adla anılan yazılı kuralları olabilir. Örneğin Finansbank AŞ de genelge adında bir kaynak yok ve Finansbank AŞ’nin adsız düzenleyici işlemler arasında bir hiyerarşi olması gerektiği konusu üzerinde durduğunu sanmıyorum.
Bir de farklı kurumların oluşturduğu adsız düzenleyici işlemler arasında bir hiyerarşi olup olmadığı sorusu var. Bununla ilgi öğrendiğim kadarıyla hukuki bir düzenleme yok ancak yaygın ve bilinen bir kural var ki o da iki kurum arasında makam olarak üstte olan kurumun yazılı kaynağı, diğer kurumun kaynağının üzerinde yer alıyor.
Bakanlığın genelgesinin, merkez bankasının genelgesinin üzerinde yer alması gibi.
Bu örnek iyi olmadı. (!?)
Sirküler, Genelge
İşte asıl söz etmek istediğim konu olan ‘sirkülerin’ mevzuatımız içindeki konumu bu.
Sirküler sözcüğünün, İngilizcesi ‘circular’(a), İngilizlerin Fransızcadan, Fransızların da Latinceden aldığı sözcük. Fransızcası, circulaire.
Vikipedia sirküleri, "bağlayıcı özelliği olmayan yol gösteren idari yazılar" diye tanımlıyor.
TDK sirküler sözcüğü için, genelge ve duyurum diye iki tanım veriyor. Buna göre TDK temel anlamı ile Genelge ve Sirkülerin aynı anlama geldiğini söylüyor.
Sirküler sözcüğünün sonundaki “ler” hecesi çoğul eki sanıldığı için “sirkü” diyenler var. Örneğin “imza sirküsü” diyenleri çok duydum. Hatalı kullanımdır. Dolayısıyla bir tane ise sirküler birden fazla ise sirkülerler denir.
Genelge ve sirküler arasındaki farkı ( ki Pamukbank’ta bunlar arasında bir fark vardı. ) amirlerim şöyle anlattılar. Genelge değişir sayfalı, genel uygulayışı düzenleyen, anlatan yazılı kaynaklardır. Sirküler ise konunun ayrıntısına inen, anlatan, günlük, geçici, değişen güncel bilgiyi veren yazılardır. Genelge ve sirkülerler birbirlerini bütünler. ( Sonraları bu ayrımı başka bir yerde görmeyince anladım ki dar bir çevreye ait ayrım bu. )
Sirküler hakkındaki diğer açıklayıcı tanım ise Vergi Usul Kanunu’nun 413. maddesinde yer alıyor. (b)
Buradan anlıyoruz ki İç genelge, kurumun kendi işleri için kendi birimlerine yazdığı yazılarken, sirküler mükelleften gelen soru ve gördüğü sorunlarla ilgili genele hitaben verilen cevaplar, açıklamalar. Özelge ise mükellefin sorduğu soruya verilen özel cevap.
Genelge, özelge, tebliğ örneklerini okumak için GİB ve TCMB sitelerinin mevzuat sayfalarına bakılabilir.
DİPNOT
(a)
circular = noun
a printed advertisement, notice etc that is sent to lots of people at the same time
( Longman, LDOCE5 )
a printed letter, notice or advertisement that is sent to a large number of people at the same time
( Oxford, OALD9 )
(b)
VUK’un 413. maddesinde 4962 sayılı Kanunla 07.08.2003 tarihinde yapılan değişiklik ile Sirküler uygulaması Kanuni dayanağa kavuşmuştur
Mükelleflerin izahat talebi
Madde 413
(Değişik: 23/7/2010-6009/15 md.) Mükellefler, Gelir İdaresi Başkanlığından veya bu hususta yetkili kıldığı makamlardan, vergi durumları ve vergi uygulaması bakımından müphem ve tereddüdü mucip gördükleri hususlar hakkında yazı ile izahat isteyebilir.
Gelir İdaresi Başkanlığı, kendisinden istenecek izahatı özelge ile cevaplandırabileceği gibi, aynı durumda olan tüm mükellefler bakımından uygulamaya yön vermek ve açıklık getirmek üzere sirküler de yayımlayabilir.
Sirküler ve özelgeler, Gelir İdaresi Başkanlığı bünyesinde, Gelir İdaresi Başkanı veya tevkil edeceği bir başkan yardımcısının başkanlığında en az üç daire başkanından müteşekkil bir komisyon marifetiyle oluşturulur.
Söz konusu komisyonda oluşturulmuş sirküler veya özelgeler ile konu, kapsam ve ilgili olduğu mevzuat bakımından tamamen aynı mahiyeti taşıyan bir hususta izahat talebinde bulunulması halinde, komisyon tarafından oluşturulan sirküler veya özelgelere uygun olmak şartıyla Gelir İdaresi Başkanlığı taşra teşkilatı tarafından da özelgeler verilebilir.
Sirküler ve vergi mahremiyetine ilişkin hükümler gözönünde bulundurulmak şartıyla özelgeler, Gelir İdaresi Başkanlığınca internet ortamında yayımlanır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikle belirlenir.
KAYNAK
1) Adsız düzenleyici işlemlerin Normlar Hiyerarşisindeki yeri - Fatma Didem Sevgili Gençay -2014
2) Genel Tebliğ, İç Genelge, Genel Yazı ve Özelge ( Mukteza ) - Altar Ömer Arpacı - 05 Şubat 2007
3) Vikipedi
Erdal Bilgen - 30/08/2017
|