Takas ve mahsup, anlamları birbirine yakın iki terim. Sıklıkla "Takas mahsup yetkisi" deyişinde ikileme gibi kullanılıyor.
TAKAS
Takas, Arapça kelime; "kısas"tan... Türkçe karşılığı ödeşme, sayma, sayışma. (b)
Borçlar Kanununda takasın tanımı verilmemiş ama 139. ve 145. maddeler arasında kapsamı düzenlenmiş. (a)
Takas, muaccel olmuş ( yani ödeme vadesi gelmiş, peşin, ödenecek hale gelmiş ) aynı türden iki borcun, taraflardan birinin beyanı ile sona erdirilmesi. (1)
Takas, muaccel olmuş ( yani ödeme vadesi gelmiş, peşin, ödenecek hale gelmiş ) aynı türden iki borcun, taraflardan birinin beyanı ile sona erdirilmesi. (1)
Takas kavramının unsurları ( madde 139 )
Özetle, takastan söz edebilmek için :
Özetle, takastan söz edebilmek için :
· iki taraf olacak
· bu iki taraf hem alacaklı hem borçlu olacak ( karşılıklı borçluluk )
· her iki borç da muaccel olacak ( borçların ifasının istenebilir olması )
· borçlar aynı türden olacak ( borçlarda özdeşlik )
· taraflardan birinin irade beyanı ile yapılacak
· ve her iki tarafın da borç-alacak ilişkisi bu ödeşme ile ya karşılıklı ya da daha az olan borç tutarınca sona erecek.
Bazı borçlar tek taraflı beyanla takas edilemez sadece alacaklının rızasıyla takas edilebilir. ( madde 144 )
· Emanet ( tevdi ) edilmiş eşyanın geri verilmesine veya bedeline ilişkin alacaklar
· Haksız olarak veya hile ile alıkonan şeyin bedeli
· Nafaka gibi iş ücreti gibi geçinme için gerekli olan alacaklar
· Vergi gibi amme alacakları
Takasa Örnek
1. Bankadan kredi kullanmış mevduat sahibinin kredi borcunun, yine kendisine ait vadesiz mevduatıyla kapatılması.
2. Teminat maksadıyla tahsile alınan çekin tahsili sonrası hesaba geçen bedelinin kredi geri ödemesinde kullanılması.
3. TL mevduat ile YP kredinin kapatılması (ç)
4. Kat edilmiş kredinin müşterinin henüz vade sonu gelmemiş vadeli hesabı ile kapatılması (d)
MAHSUP
Mahsup, Arapça kelime, “hisap”, hesap’tan… Hesaplaşma, hesaplanmış, hesaba dahil edilmiş anlamında. Türkçe karşılığı indirme, düşme, düşürme. (b)
Mahsup yerine "hesaplaşma" da deniyor.
Mahsup, borçlunun alacaklıya ödemesi gereken tutardan ( kendinin veya 3. Kişinin alacağı dolayısıyla ) indirim, azaltım yapmasıdır.
Bu indirim, komisyon, masraf gibi hizmet bedeli olan bir alacaktır veya vergi gibi devlete olan ödeme yükümlülüğüdür veya menkul kıymet satın alma emri dolayısıyla yatırım şirketine yani 3. Kişiye karşı ödeme yükümlülüğüdür veya avans gibi henüz doğmamış bir alacaktır.
Mahsuba Örnek :
1. Mevduat hesabındaki paranın mudiye geri ödenmesi sırasında tahakkuk etmiş ancak henüz tahsil edilmemiş "hesap işletim ücreti"nin ödenecek mevduat meblağından indirilmesi,
2. Mevduat hesabındaki para geri ödeneceğinde, mevduat sahibinin talimatıyla önceden alınmış hisse senedinin henüz ödenmemiş bedelinin hesaptaki bakiyeden indirilerek ödenmesi.
3. Mevduat hesabı kapatılırken tahakkuk ettirilmiş olan faiz üzerinden gelir vergisi ve fon kesintisi yapılması,
TAKAS VE MAHSUP ARASINDAKİ FARK
TAKAS
|
MAHSUP
|
Takas yapılırsa karşılıklı her iki alacak veya alacaklardan az olan sona erer.
|
Mahsup yapılırsa alacaklardan az olan sona erer. Karşılıklı sona erme yoktur. ( Varsa da amaçlanmış değil tesadüfi )
|
Takas beyanını alacak-borç ilişkisi içinde olan taraflardan biri yapabilir. Yani yetkisi olan iki taraf söz konusu
|
Yapılan ödemeye mahsup itirazını borçlunun dışında menfaati olan kişiler de ( örneğin kefil ) ileri sürebilir.
|
Takas esas olarak muaccel olan alacaklar arasında yapılır. Takas için alacaklardan birinin muaccel olmayıp ifa edilebilir olması da söz konusu ama takas deyince esas olarak iki tarafta muaccel alacaklar düşünülüyor.
|
Mahsup edecek için alacağının muaccel olması zorunlu değildir. İfa edilebilir olması yeterli.
|
Takasta karşı bir alacak söz konusudur
|
Mahsupta bir karşı alacaktan çok örneğin komisyoncunun müvekkili için yaptığı harcamayı kendisine ödenen avanstan düşmesinde olduğu gibi tali bir alacak söz konusudur.
|
Takas Yetkisi, Mahsup Yetkisi
“Takas ve mahsup yetkisi” nden söz etmek için önce Bankanın mevduat kabul etmesi sonucunda banka ile mudi arasında oluşan ilişkiden söz etmek gerekiyor. Bu, ilişki için farklı iki görüş var.
Banka mevduat topladığında
Birinci görüş, mudi parayı bankanın kullanıp da zamanında geri vermesi kaydıyla ona teslim etmiş oluyor
İkinci görüş, mudi parayı bankanın saklayıp da zamanında mislini ( eşdeğerini ) geri vermesi kaydıyla ona teslim etmiş oluyor.
Banka mevduat olarak aldığı parayı ödünçaldığı, kullanıp sonrasında aynı miktarda parayı mudiye iade ettiği düşünülüyorsa, borçlar kanunu açısından banka ile mudi arasında yapılan sözleşme, tüketim ödüncü sözleşmesidir. ( karz akdi ) (e)
Eğer banka mevduat olarak aldığı parayı mudi için saklayıp sonrasında eşdeğer (mislen ) bedelini mudiye iade ettiği düşünülüyorsa, o zaman borçlar kanunu açısından banka ile mudi arasında yapılan sözleşme, Saklama sözleşmesinin ( vedia akdi’nin ) (f)bir türü olan usulsüz tevdi sözleşmesidir.(g)
Takas yetkisi açısından Banka ile mudi arasındaki ilişkinin önemli olmasının sebebi şu :
Bankanın tek taraflı takas beyanı ile elde ettiği takas yetkisi kanunun kendisine tanıdığı bir haktır; ama eğer mevduat ilişkisi taraflar arasında bir karz akdi olarak düşünülüyorsa bu böyledir. Mevduat ilişkisi bir karz akdi değil de usulsüz tevdi akdi olarak düşünülürse o zaman banka kanuna dayanarak tek taraflı takas beyanı ile takas yetkisini elde edemiyor demektir. Mudinin rızasını almak zorunda çünkü her ne kadar 139. Madde ona tek taraflı olarak takas beyanı ile takas yetkisi veriyorsa da 144. Madde tevdi (yani emanet ) eşyada takas için karşı tarafın rızasını almasını zorunlu tutuyor. Mevduatın da ( usulsüz tevdi sözleşmesi gereği ) emanet edilen eşya (veya bedel ) demek olduğunu düşünürsek; Banka 144. Maddeye uymak zorunda.
Bu ikinci görüşe göre bankalar, kanuna dayanarak takas yetkisini tek taraflı alamadıkları için bu kez yazılı sözleşme ile mudiden rızasını önceden alma yoluna gidiyorlar. Bankacılık işlemleri sözleşmesinde veya genel kredi sözleşmesinde bankanın tek taraflı olarak takas yetkisini kullanmasına imkan veren hükümler yer alıyor. Böylece mudinin 144. Maddede söz edilen şekilde rızası önceden alınmış oluyor.
İhtilaf halinde yargı makamı mevduat ilişkisini taraflar arasında karz akdi olarak değerlendirirse sorun yok. Banka takas beyanı ile mevduat hesabındaki bakiyeyi kullanıp mudiye sormadan krediyi kapatabilir demektir. Bu kanuni bir hak. Ama yargı makamı mevduat ilişkisini taraflar arasında usulsüz tevdi sözleşmesi olarak değerlendirirse o zaman banka mevduat hesabındaki bakiyeyi kullanarak, mudiye sormadan krediyi bu kez aralarındaki yazılı sözleşmeye dayanarak kapatabilir demektir.
Kefilin mevduat bakiyesinin kredi alacağına takası
Kredi borcu müşterinin mevduat hesabından değil de müşterinin kefilinin mevduat hesabından takas yoluyla kapatılması mümkündür. Burada bankanın takas yetkisi kanundan doğan bir yetki değil kredi sözleşmesinden doğan bir yetkidir. Kefilden sözleşmeye imza yoluyla önceden rızası alınmış olmaktadır.
Maaş hesabındaki bakiyenin kredi alacağına takası
Bankanın, müşterisinin maaş hesabındaki bakiye ile kredi borcunu kapatmasında kullandığı takas yetkisi de sözleşmeden doğan takas yetkisidir. Çünkü 144. Madde gereği ücret gibi geçinmek için gerekli alacaklar tek taraflı beyan ile takas edilemez. Alacaklının rızasının alınmış olması gereklidir.
Mahsup yetkisi ise genellikle sözleşmeden kaynaklı doğuyor. Sözleşmede yazılı olmayan bir nedenden dolayı mahsup işlemi yapılması hukuka aykırı sayılıyor. (6) sf 179
Özetle, takas mahsup yetkisi, müşteri hesaplarından her talimatsız, rızasız, onaysız para çıkışının her virman işleminin gerekçesi olabilecek büyülü bir söz değil.
Takas ve mahsup yetkisinin kullanılması için banka olarak ya bir karşı alacağın ya bir tali alacağın ya tahsil yükümlülüğün olması gerekiyor. Bunlar dışında mudinin bankaya teslim ettiği, hesaplarındaki parası üzerinde tasarruf etme hakkı sadece kendinde bulunuyor. ( haciz,iflas istinsa )
12 Mayıs 2018
DİPNOT
a) 06098 sayılı 1 temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe girenBorçlar Kanununda takas ve mahsuba ilişkin maddeler.
II. Mahsup
1. Kısmen ödemede
MADDE 100- Borçlu, faiz veya giderleri ödemede gecikmemiş ise, kısmen yaptığı ödemeyi ana borçtan düşme
hakkına sahiptir. Aksine anlaşma yapılamaz.
Alacaklı, alacağın bir kısmı için kefalet, rehin veya başka bir güvence almış ise, borçlu kısmen yaptığı ödemeyi,
güvence altına alınan veya güvencesi daha iyi olan kısma mahsup etme hakkına sahip değildir.
2. Birden çok borçta
a. Borçlu ve alacaklının bildirimine göre
MADDE 101- Birden çok borcu bulunan borçlu, ödeme gününde bu borçlardan hangisini ödemek istediğini
alacaklıya bildirebilir.
Borçlu bildirimde bulunmazsa, yapılan ödeme, kendisi tarafından derhâl itiraz edilmiş olmadıkça, alacaklının
makbuzda gösterdiği borç için yapılmış sayılır.
b. Kanuna göre
MADDE 102-Kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir açıklık bulunmadığı durumda ödeme,
muaccel borç için yapılmış sayılır. Birden çok borç muaccel ise ödemenin, borçluya karşı ilk olarak takip edilen borç için
yapılmış olduğu kabul edilir. Takip yapılmamış ise ödeme, vadesi ilk önce gelmiş olan borç için yapılmış olur.
Birden çok borcun vadesi aynı zamanda gelmişse, mahsup orantılı olarak; borçlardan hiçbirinin vadesigelmemişse
ödeme, güvencesi en az olan borç için yapılmış sayılır.
...............
F. Takas
I. Koşulları
1. Genel olarak
MADDE 139- İki kişi, karşılıklı olarak bir miktar para veya özdeş diğer edimleri birbirine borçlu oldukları takdirde,
her iki borç muaccel ise her biri alacağını borcuyla takas edebilir.
Alacaklardan biri çekişmeli olsa bile takas ileri sürülebilir.
Zamanaşımına uğramış bir alacağın takası, ancak takas edilebileceği anda henüz zamanaşımına uğramamış olması
koşuluyla ileri sürülebilir.
2. Kefalet hâlinde
MADDE 140-Asıl borçlunun takası ileri sürme hakkı bulundukça, kefili de alacaklıya ifada bulunmaktan kaçınabilir.
3. Üçüncü kişi yararına sözleşme hâlinde
MADDE 141- Üçüncü kişi yararına borçlanan kişi, bu borcu ile sözleşmenin diğer tarafından olan alacağını takas
edemez.
4. Borçlunun iflası hâlinde
MADDE 142- Borçlunun iflası hâlinde alacaklılar, muaccel olmasalar bile, alacaklarını, müflise olan borçları ile
takas edebilirler.
II. Hükümleri
MADDE 143- Takas, ancak borçlunun takas iradesini alacaklıya bildirmesiyle gerçekleşir. Bu durumda her iki borç,
takas edilebilecekleri anda daha az olan borç tutarınca sona erer.
Cari hesapla ilgili ticarete ilişkin özel teamüller saklıdır.
III. Alacaklının rızasıyla takas edilebilir alacaklar
MADDE 144- Aşağıdaki alacaklar takas haklarının doğumundan sonra, ancak alacaklıların rızasıyla takas edilebilir:
1. Tevdi edilmiş eşyanın geri verilmesine veya bedeline ilişkin alacaklar.
2. Haksız olarak alınmış veya aldatma sonucunda alıkonulmuş eşyanın geri verilmesine veya bedeline ilişkin
alacaklar.
3. Nafaka ve işçi ücreti gibi, borçlunun ve ailesinin bakımı için zorunlu olup, özel niteliği gereği, doğrudan alacaklıya
verilmesi gereken alacaklar.
IV. Takastan feragat
MADDE 145- Borçlu, takas hakkından önceden de feragat edebilir.
b) Sözlüklerde, Takas ve Mahsup kavramları
aa) Ekonomi Sözlüğü – Orhan Hançerlioğlu
mahsup = Hesaplanmış... Arapçadır, Fransızcası compté’dir. Avans kapatmak
anlamını da dilegetirir. Mahsup etmek bir paranın hesabı yapılarak fazla ya da eksiğini hesaba geçirmek demektir. Bu anlamda “sizden iki yüz lira alacağım, buna karşı size yüz lira borcum var, bu borcumu alacağıma mahsup ediniz” denir. Bkz. Dekont
takas = Alacak ve borçların karşılıklı olarak mahsup edilmesiyle gerçekleşen ödeşme... Arapçadır ve ödeşme anlamındadır. Fransızcada İngilizce bir sözcük olan clearing deyimiyle dilegetirilir, ayrıca compensation deyimi de kullanılır. Türkçemizde “ödeş”, “değiş tokuş” deyimleri önerilmiştir. Dış ticarette malın malla ödenmesine de takas denir. Bkz. Kliring.
bb) Türkçe Sözlük – TDK 2009
mahsup = sf. Ar. Hesap edilmiş, hesaba geçirilmiş. Mahsup etmek : Hesap etmek, hesaba geçirmek Mahusubunu yapmak : hesabını yapmak, hesabına geçirmek.
takas = is. Ar. 1) Mal alıp karşılığında mal vererek ödeşme, trampa 2) tic. İki ülke arasında yapılan alışverişin karşılıklı olarak malla ödenm3. esi, kliring takas etmek veya takas tukas etmek, sayışmak, değiştirmek
cc) Türkçe Sözlük – TDK 1969
ödeşmek =Birbirineolan borçların ödeyip alacak verecek bırakmamak.
sayışmak = Hesaplaşmak, takas etmek.
dd) Ticaret Sözlüğü – Orhan Hançerlioğlu
hesaplanmış = Os. Mahsup, Fr. Compté, Al. Verrechnet; İng. Counted Hesap işlemi yapılmış... Hesabına sayılmış ya da hesabına geçirilmiş anlamını dilegetirir. Avans kapatmak anlamında da kullanılır. Mahsup etmek, bir paranın hesabı yapılarak fazla ya da eksiğini hesaba geçirmek demektir. Örneğin bu anlamda “size yüz lira borcum var, ama sizden iki yüz lira da alacağım var, borcumu alacağıma mahsûbediniz” denir
değiştokuş = 2. ( Os. Takas, Fr. Compensation, Al. Aufrechnung, Verrechnung, İng. Clearing, La. Compensatio ) Vereceğini, alacağına tutmak yoluyla ödeşme. Dış ticarette malın malla ödenmesini dilegetirir. Hukuk açısından muaccel alacakların birbirini yok etmesi durumudur. Borçlar kanununa göre ancak borçlunun takas yapma isteğini alacaklıya bildirmesiyle olanaklıdır.
c) Takas, mahsup hakkının düzenlendiği kanun maddeleri.
· 818 sayılı mülga borçlar kanunun 118. maddesinin 1. fıkrası
Madde 118– İki şahıs karşılıklı bir miktar meblağı veya yekdiğerine mümasil başka malları birbirine borçlu oldukları takdirde, her iki borç muaccel ise iki taraftan her biri borcunu alacağı ile takas edebilir.
· 01 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı borçlar kanununun 139. maddesinin 1. fıkrası
MADDE 139- İki kişi, karşılıklı olarak bir miktar para veya özdeş diğer edimleri birbirine borçlu oldukları takdirde, her iki borç muaccel ise her biri alacağını borcuyla takas edebilir.
ç) Farklı para biriminden alacakların karşılıklı takas edilmesi.
TL borcu ile karşılığındaki yabancı para borcunun birbiriyle takas edilip edilmeyeceği tartışmalı. Mevduat hesabındaki yabancı paranın aynen geri ödenmesi şart. Bu yüzden arada özel bir anlaşma yoksa TL kredi borcunun YP mevduat ile takas edilmesi mümkün değil.
Ama YP kredi borcunun TL mevduat ile takas edilmesi mümkün, çünkü YP kredi borcunun YP cinsinden para ile geri ödenmesi şart değil.
d) Muaccel olmayan alacak ile takas
Takas beyanında bulunabilmek için her iki borcun muaccel olması gerekmiyor. İfa edilebilir olması yeterli. Örneğin vadesinde ödenmeyen kredi borcu kat edilerek muaccel hale getiriliyor. Muaccel hale getirilen bu kredi borcu da henüz vadesi dolmamış vadeli mevduat hesabının bakiyesi ile takas ediliyor.
e) Tüketim Ödüncü Sözleşmesi ( Karz Akdi )
BK. MADDE 386- Tüketim ödüncü sözleşmesi, ödünç verenin, bir miktar parayı ya da tüketilebilen bir şeyi ödünç alana devretmeyi, ödünç alanın da aynı nitelik ve miktarda şeyi geri vermeyi üstlendiği sözleşmedir.
f) Saklama Sözleşmesi ( Vedia Akdi )
MADDE 561- Saklama sözleşmesi, saklayanın, saklatanın kendisine bıraktığı bir taşınırı güvenli bir yerde koruma altına almayı üstlendiği sözleşmedir.
g)Vedia Akdi Türleri
Adi vedia, yed i emine tevdi, ardiye mukavelesi, otelciye tevdi ve usulsüz tevdi sözleşmesi
Usulsüz tevdiMADDE 570- Saklayanın kendisine bırakılan parayı aynen geri vermek zorunda olmaksızın mislen geri vermesi açıkça veya örtülü olarak kararlaştırılmışsa, o paranın yararı ve hasarı kendisine ait olur.
KAYNAKÇA
1. Orhan Hançerlioğlu, Ticaret Sözlüğü, Remzi Kitabevi 1. Basım 1982, sf.98 ve sf. 203
2. Orhan Hançerliioğlu, Ekonomi Sözlüğü, Remzi Kitabevi, 3. Basım 1977, sf. 146 ve sf. 255
3. TDK, Türkçe Sözlük, 10. Basım, Ankara 2009, sf. 1329 ve sf. 1888
4. TDK , Türkçe Sözlük, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara 1969, sf. 579 ve sf. 645
5. Prof Dr Safa Reisoğlu, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, S Yayınları, 6. Bası Ankara 1986
6. Yrd. Doç. Dr. Mustafa Çeker, Hukuki Yönüyle Banka Mevduatı, Karahan Kitabevi, 1. Baskı Adana 2004
7. Prof Dr. Ali Naim İnan, Bankacılar İçin Borçlar Hukuku Bilgisi, Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü, 2. Baskı 1994
Erdal Bilgen - 12/05/2018