30 Ağustos 2017 Çarşamba

12) sirküler, genelge

Normlar Hiyerarşisi

Düzen ve idare için kurallar oluşturulur. Oluşturulan bu kurallar arasında astlık üstlük ilişkisi; bir sıra vardır.
Yazılı hukuk kaynakları arasında gözetilen bu sıraya da normlar ( kurallar ) hiyerarşisi deniyor. Bu hiyerarşide alt basamaktaki kurallar, dayanağını üst basamaktaki kurallardan alır. Yani ona uygun olmak zorundadır.
Normlar hiyerarşisi piramitle gösteriliyor. En üstte Anayasa var. ( Anayasa yani toplumsal sözleşme ) En altta da anayasada adı geçmediği için "adsız düzenleyici işlemler" diye adlandırılan, yazılı kaynaklar var.

















Adsız Düzenleyici İşlemler

Anayasada kanun, kanun hükmünde kararname, tüzük, yönetmeliklerin adları geçiyor ama bunlar dışında kalan yazılı kaynakların adı geçmiyor.
Anayasada adı geçmediği için bunlara "adsız düzenleyici işlemler” adı veriliyor.
Adsız düzenleyici işlemlerden bazıları
  • Tebliğ
  • Genelge ( tâmim )
  • İç genelge
  • Yönerge ( talimat )
  • Genel Yazı
  • Sirküler
  • Özelge ( mukteza )

Adsız düzenleyici işlemlerin kendi içinde, yerleşmiş bir hiyerarşisi yok. Gördüğüm kadarıyla bu kaynakları çıkaran, düzenleyen kurumlar, şirketler kendilerine göre bir hiyerarşi oluşturuyorlar ancak bu genel kabul gören diğer şirket ve kurumlarda uygulanan bir kural olmuyor.

Örneğin Pamukbank TAŞ diye bir banka varken orada genelgeler, sirkülerlere göre hiyerarşide üstteydi. Diğer Bankalarda genelge diye bir kavram bile yer almıyor olabilir. Onun yerine başka bir adla anılan yazılı kuralları olabilir. Örneğin Finansbank AŞ de genelge adında bir kaynak yok ve Finansbank AŞ’nin adsız düzenleyici işlemler arasında bir hiyerarşi olması gerektiği konusu üzerinde durduğunu sanmıyorum.

Bir de farklı kurumların oluşturduğu adsız düzenleyici işlemler arasında bir hiyerarşi olup olmadığı sorusu var. Bununla ilgi öğrendiğim kadarıyla hukuki bir düzenleme yok  ancak yaygın ve bilinen bir kural var ki o da iki kurum arasında makam olarak üstte olan kurumun yazılı kaynağı, diğer kurumun kaynağının üzerinde yer alıyor.
Bakanlığın genelgesinin, merkez bankasının genelgesinin üzerinde yer alması gibi.
Bu örnek iyi olmadı. (!?)


Sirküler, Genelge

İşte asıl söz etmek istediğim konu olan ‘sirkülerin’ mevzuatımız içindeki konumu bu.
Sirküler sözcüğünün, İngilizcesi ‘circular’(a), İngilizlerin Fransızcadan, Fransızların da Latinceden aldığı sözcük. Fransızcası, circulaire.

Vikipedia sirküleri, "bağlayıcı özelliği olmayan yol gösteren idari yazılar" diye tanımlıyor.
TDK sirküler sözcüğü için, genelge ve duyurum diye iki tanım veriyor. Buna göre TDK temel anlamı ile Genelge ve Sirkülerin aynı anlama geldiğini söylüyor.

Sirküler sözcüğünün sonundaki “ler” hecesi çoğul eki sanıldığı için “sirkü” diyenler var. Örneğin “imza sirküsü” diyenleri çok duydum. Hatalı kullanımdır. Dolayısıyla bir tane ise sirküler birden fazla ise sirkülerler denir.

Genelge ve sirküler arasındaki farkı ( ki Pamukbank’ta bunlar arasında bir fark vardı. ) amirlerim şöyle anlattılar. Genelge değişir sayfalı, genel uygulayışı düzenleyen, anlatan yazılı kaynaklardır. Sirküler ise konunun ayrıntısına inen, anlatan, günlük, geçici, değişen güncel bilgiyi veren yazılardır. Genelge ve sirkülerler birbirlerini bütünler. ( Sonraları bu ayrımı başka bir yerde görmeyince anladım ki dar bir çevreye ait ayrım bu. )


Sirküler hakkındaki diğer açıklayıcı tanım ise Vergi Usul Kanunu’nun 413. maddesinde yer alıyor. (b)
Buradan anlıyoruz ki İç genelge, kurumun kendi işleri için kendi birimlerine yazdığı yazılarken, sirküler mükelleften gelen soru ve gördüğü sorunlarla ilgili  genele hitaben verilen cevaplar, açıklamalar. Özelge ise mükellefin sorduğu soruya verilen özel cevap.

Genelge, özelge, tebliğ örneklerini okumak için GİB ve TCMB sitelerinin mevzuat sayfalarına bakılabilir.



DİPNOT

(a)
circular = noun
a printed advertisement, notice etc that is sent to lots of people at the same time  
( Longman, LDOCE5 )
a printed letter, notice or advertisement that is sent to a large number of people at the same time 
( Oxford, OALD9 )


(b)
VUK’un 413. maddesinde 4962 sayılı Kanunla 07.08.2003 tarihinde yapılan değişiklik ile Sirküler uygulaması Kanuni dayanağa kavuşmuştur


Mükelleflerin izahat talebi
Madde 413
(Değişik: 23/7/2010-6009/15 md.) Mükellefler, Gelir İdaresi Başkanlığından veya bu hususta yetkili kıldığı makamlardan, vergi durumları ve vergi uygulaması bakımından müphem ve tereddüdü mucip gördükleri hususlar hakkında yazı ile izahat isteyebilir.
Gelir İdaresi Başkanlığı, kendisinden istenecek izahatı özelge ile cevaplandırabileceği gibi, aynı durumda olan tüm mükellefler bakımından uygulamaya yön vermek ve açıklık getirmek üzere sirküler de yayımlayabilir.
Sirküler ve özelgeler, Gelir İdaresi Başkanlığı bünyesinde, Gelir İdaresi Başkanı veya tevkil edeceği bir başkan yardımcısının başkanlığında en az üç daire başkanından müteşekkil bir komisyon marifetiyle oluşturulur.
Söz konusu komisyonda oluşturulmuş sirküler veya özelgeler ile konu, kapsam ve ilgili olduğu mevzuat bakımından tamamen aynı mahiyeti taşıyan bir hususta izahat talebinde bulunulması halinde, komisyon tarafından oluşturulan sirküler veya özelgelere uygun olmak şartıyla Gelir İdaresi Başkanlığı taşra teşkilatı tarafından da özelgeler verilebilir.
Sirküler ve vergi mahremiyetine ilişkin hükümler gözönünde bulundurulmak şartıyla özelgeler, Gelir İdaresi Başkanlığınca internet ortamında yayımlanır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikle belirlenir.



KAYNAK

1) Adsız düzenleyici işlemlerin Normlar Hiyerarşisindeki yeri - Fatma Didem Sevgili Gençay -2014
2) Genel Tebliğ, İç Genelge, Genel Yazı ve Özelge ( Mukteza ) - Altar Ömer Arpacı - 05 Şubat 2007
3) Vikipedi



Erdal Bilgen - 30/08/2017

1 Mayıs 2017 Pazartesi

11) nostro, vostro, loro hesap

Nostro(a)
Nostro Hesap, bir bankanın, diğer banka nezdinde açtırdığı mevduat hesabıdır.
A bankası, kendi şubesinin olmadığı ülkede veya şehirdeki B bankası ile, ödeme, tahsil işlerini görmesi, kendisine muhabir banka olması için - anlaşma yapar. Kendisi için hesap açmasını ister. B bankasının kendi bünyesinde açtığı bu mevduat hesabını, A bankası, nostro hesap yani "bizim hesabımız" diye adlandırır. "Nostro" sözcüğü İtalyancadan gelir ve "bizim" demektir.

Nostro hesap pasif karakterli yani alacak bakiye veren, alacaklı cari hesaptır. Vadesiz, vadeli, TL veya YP cinsinden bir hesap olabilir. B bankası, yurt dışı muhabir banka, yurt içi muhabir banka veya merkez bankası olabilir.

Tekdüzen Hesap Planında (b), bankalar mevduatı, 308, 309, 318, 319 hesaplarında izlenir.

308 BANKALAR MEVDUATI - VADESİZ - T.P.
309 BANKALAR MEVDUATI - VADESİZ - Y.P.
318 BANKALAR MEVDUATI - VADELİ - T.P.
319 BANKALAR MEVDUATI - VADELİ - Y.P.


B bankasındaki hesaba Nakit Yatırma Muhasebesi =

B Bankasının muhasebesi
_______________ /________________
010- KASA HESABI                                                100 TL
            308- BANKALAR MEVD - VADSZ - T.P                    100 TL
______________ /__________________



Vostro
A bankasının muhabir bankası olan B bankası ( A bankasıyla ) yazışırken ( bu hesaptan söz ederken ) hesabı vostro hesap, yani "sizin hesap" diye adlandırır. ( Bu hesabı "nostro hesap" diye adlandırmaz.) Vostro sözcüğü İtalyancadan gelir ve "sizin" demektir.

Loro
Fakat B bankası aynı hesabı bir başka banka veya makam ile yazışırken veya kendi bünyesinde kendi birimleri ile yazışırken, sözlü iletişim kurarken bu kez vostro hesap demez, onların hesabı anlamında loro hesap diye adlandırır. Loro sözcüğü İtalyancadan gelir ve "onların" demektir.

Özetle aynı hesap söyleyene ve söylenene göre üç ayrı ad almaktadır. (e)



Şimdi B bankasının da bizde yani A bankasında hesap açtırdığını düşünelim. Bu kez nezdimizdeki bu hesaba A bankası olarak biz ( B bankasıyla görüşür, yazışırken ) vostro hesap, B bankası ise nostro hesap diyecektir. A bankası olarak bu hesap hakkında başka banka, başka makamla görüşürken, yazışırken ise hesaba, Loro hesap diyeceğiz.



Bu aşamadan sonra konuyu biraz daha ayrıntılandırayım.
Bankalar, mevduat kabulüne yetkili olan kuruluşlara yatırdıkları paraları, işlemlerden doğan borç ve alacaklarını Tekdüzen Hesap Planının, dönen değerler bölümündeki, aşağıda yer alan hesaplarda izlerler. 

020 TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI - T.P.
021 TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI - Y.P.
022 YURTİÇİ BANKALAR - T.P.
023 YURTİÇİ BANKALAR - Y.P.
024 YURTDIŞI BANKALAR - T.P.
025 YURTDIŞI BANKALAR - Y.P.

Bu hesaplar aktif karakterli hesaplardır. Yani borç bakiye verirler.
B bankasında açılan nostro hesabımızı kendi hesap planımızda ( A bankasında ) bu hesaplarda takip ederiz. Dolayısıyla 020, 021, 022, 023, 024, 025 muhasebe hesapları nostro hesaplarımızdır. Bu hesapları da nostro hesap diye adlandırırız; çünkü diğer bankalardaki nostro hesaplarımızın izlendiği hesaplardır. (d)
Banka olarak bizim, bir başka bankada açtırdığımız hesabı izlemek için yine kendi muhasebemizde kullandığımız hesaptır.
Bu nedenle de ay sonlarında ( gelen hesap özetleriyle ) mutabakat yapmak gerekir.(5) sf172

B bankasındaki hesaba Nakit Yatırma Muhasebesi (c) =


A Bankasının Muhasebesi
_______________ /________________
022- YURTİÇİ BANKALAR                   100 TL
                010- KASA HESABI                               100 TL
______________ /__________________


B Bankasının muhasebesi
_______________ /________________
010- KASA HESABI                                          100 TL
      308- BANKALAR MEVD - VADSZ - T.P                100 TL
______________ /__________________








__________________________



Dipnot
a)
A nostro is our account of our money, held by the other bank
A vostro is our account of other bank money, held by us (2)

b)
Tekdüzen Hesap Planı, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 37 ve 93 üncü maddeleri ile 1.11.2006 tarihli ve 26333 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Bankaların Muhasebe Uygulamalarına ve Belgelerin Saklanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğe dayanılarak Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından hazırlanan Tekdüzen Hesap Planı ve İzahnamesi Hakkında Tebliğ, 26.1.2007 tarih ve 26415 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 1.1.2007 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yürürlüğe girmiştir.

c)
Aslında diğer bankaya nakit yatırmak değil ( yani kasa hesabını kullanmak değil ) transfer yapmak ( hesaben ödeme ) tercih edilir. Fakat burada asıl anlatılmak istenene odaklanmak için kendimce daha basit olanla anlatmayı tercih ettiğimden kasa hesabını kullandım.

Yeri gelmişken şunu da not edeyim = Döviz transfer işlemlerinde "Valör" dendiğinde, muhabir banka nezdindeki bankamız hesabının yani nostro hesabın borçlandırılacağı tarihten ( veya muhabir bankanın bankamız nezdindeki hesabının yani loro hesabın alacaklandırılacağı tarihten ) söz edilmektedir.

d)
Hesap dediğimizde, müşteri hesabı ve muhasebe hesabı olmak üzere iki ayrı kavramdan söz ediyor olabiliriz.

Müşteri hesabı : Bankalar her müşterisine bir numara verdiği gibi müşterisine açtığı her mevduat veya kredi hesabına da ayrı numara verir. Banka işlemleri, müşteri numaralarına bağlı olarak açılan, müşteri hesap numaraları üzerinden yürütülür. Örneğin müşterinin hesap numarasına yatırılan para otomatik olarak ( skont da dediğimiz ) bankanın muhasebe hesaplarını çalıştırır.

Muhasebe hesabı : Bankacılık jargonunda skont da denir. Tekdüzen hesap planında yer alan hesaplardır. Örneğin müşteri, mevduat hesabından nakit çekeceği zaman, Banka kendi muhasebesinde 010 nolu muhasebe hesabına alacak kaydı yaratır.

"Dolayısıyla 020, 021, 022, 023, 024, 025 muhasebe hesapları nostro hesaplarımızdır. Bu hesapları da nostro hesap diye adlandırırız.; çünkü diğer bankalardaki nostro hesaplarımızın izlendiği hesaplardır." derken nezdimizdeki muhasebe hesabını da muhabirdeki müşteri hesabını da nostro hesap diye adlandırdığımızı söylüyorum.


e)

Nostro hesap, vostro hesap diye ifade etmek yerine, Nostro hesabımız, vostro hesabınız, Loro hesapları diye ifade edilebilir mi? Nostro, bizim; vostro, sizin; loro, onların demek olduğuna göre böylesi daha yerinde olacaktır.



_________________________________



Kaynak

1) Finans Q, Banka, piyasa, ekonomi haber sitesi Şube, Muhabir hesap işleyişi hakkında yazı.
http://www.finansq.com/sube-ve-muhabirler-hesabi.html

2) Wikipedia, İngilizce, "nostro ve vostro" maddesi,
https://en.wikipedia.org/wiki/Nostro_and_vostro_accounts

3) Çağ Üniversitesi, Temel Kavramlar adlı sunum dosyası
www.cag.edu.tr/upload/2015/02/1-temel-kavramlar.ppt

4) Banka Muhasebesi, Mesut Yıldırım. Türkiye Bankalar Birliği Yayını, yayın no: 258, temmuz 2008 istanbul ( ISBN 978-975-8564-53-8 (Basılı), ISBN 978-975-8564-56-9 (Elektronik))
https://drive.google.com/file/d/0BwyWOYEyH9uTQVM0V2NScTFLN0E/view?usp=sharing

5) Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından hazırlanan Tekdüzen Hesap Planı ve İzahnamesi Hakkında Tebliğ, 26.1.2007 tarih ve 26415 sayılı Resmi Gazete
https://drive.google.com/file/d/0BwyWOYEyH9uTUmhmSlh1aXFlbVk/view?usp=sharing




Erdal Bilgen -  01/05/2017

26 Mart 2017 Pazar

9) TL, YTL, TRL, TRY

Bugün yurt içinde Türk Lirası için yaygın olarak kullandığımız kısaltma "TL", uluslararası alanda kullandığımız kısaltma ise "TRY"dir.

Uluslararası Standartlar Teşkilatı, ülkelerin para birimlerinin yazılışına düzenleme getirmiş; standarda bağlamış.

ISO 4217, para birimlerini 3 haneli kısaltmalarla gösterip düzenleyen ISO standartıdır.
Bu 3 hanenin ilk iki hanesi ülke kodudur.

JPY = Japonya, Yen
GBP = Great Britain ( İngiltere ), Pound
USD = United States ( Amerika ), Dollar


Para biriminin değeri yükseltildiğinde kodun son harfinin değiştirildiği ve genellikle ülkenin kendi dilinde "yeni" anlamında bir harf aldığı oluyor. Türk lirasında böyle oldu.

TRL = Turkey, Lira
TRY= Turkey, Yeni

·      TRL = 2005 yılından önce uluslararası alanda kullanılan koddur.
·      TRY = 2005 yılından sonra uluslararası alanda kullanılan koddur.
·      TL = Ülke içinde tüm zamanlarda ve yaygın kullanılan kısaltmadır.
o   2005 yılından önce paranın yurt içinde kullanılan kısaltması TL iken 31 ocak 2005'te paranın üzerindeki 6 sıfır atılarak Yeni Türk Lirası tedavüle girince yurt içindeki kısaltma da YTL ye dönüştü.
o   01 Ocak 2009 da tekrar paranın adı Türk Lirası oldu ve tedavüle giren bu para dolayısıyla kısaltma tekrar TL olarak kullanılmaya başlandı.




____________________________

DİPNOT
ISO (International Organization for Standardization), Uluslararası Standartlar Teşkilâtı, standartların belirlenmesi çalışmalarını yürütmek gayesiyle 1946'da Cenevre'de kurulan uluslararası teşkilâtdır. Uluslararası Standartlar Teşkilâtına üye ülkelerin sayısı 162'dir. Türkiye'den TSE de ISO'ya üyedir.



----------------------------------------

KAYNAK - ( 02 Nisan 2017 tarihli erişim )
3) Wikipedia,"ISO 4217" maddesi ( İngilizce )
4) ISO 


Erdal Bilgen - 26/03/2017

18 Mart 2017 Cumartesi

8) Alemdar Kardeşler Büro Binası

Karaköy bir finans merkeziydi. Finans merkezinin önemli bölümü ise bugün adı Bankalar Caddesi olan ( önceki adı  ile ) Voyvoda Caddesi üzerindeydi. 1914 yılında caddeye elektrikli tramvay yolu döşendi. Taksim'den gelip Şişhane'den Voyvoda Caddesine giren tramvay o zaman Voyvoda Caddesinin devamı olan şimdiki Kemeraltı Caddesinin köprüye kıvrılan kısmı üzerinden, ( 1920 de inşa edilecek olan Karaköy Palas'ın önünden ) geçip ya sola Necatibey Caddesiden Beşiktaş'a ya da doğruca devam ederek 1912 de demir konstrüksiyon olarak inşa edilen Galata Köprüsüne gidiyordu.
Karaköy Meydanı ( Fotoğraf, 1956 -58 yılları arasında çekilmiş olmalı. )



1920 yılında yapılan Karaköy Palas'ın mimarı levanten Türk vatandaşı  Giulio Mongeri'dir.  Karaköy Palas, merkezî konumda, değerli bir yapıydı. Yanındaki parsel de önünden Beşiktaşa uzanan tramvay yolu ve bitişiğindeki Karaköy Palas dolayısıyla değerlenmişti.

Karaköy Palas ve yanında Alemdar Kardeşler Büro Binası

Bu parselde 4 katlı kargir bir yapı vardı. ( Bir mescit de deniyor. )  Bu kargir yapının yerine bir  büro binası yapmaya karar verildi. Türkiyede ilk kez resmi olmayan bir yapı için 1947 yılında mimarlık yarışması düzenlendi. Yarışma, Türk Yüksek Mimarlar Birliği İstanbul Şubesi aracılığıyla açıldı. Alemdar Kardeşler Büro Binası yapımı için 25 aday arasından Nezih Eldem'in projesi birinci, Orhan Safa ve Kemal Ahmet Aru'nun ortak projesi ikinci oldu. Fakat sebebi kesin bilinmemekle birlikte - tahminen - ekonomik nedenlerle birinci değil, ikinci seçilen proje uygulandı.


Nezih Eldem,Projesi, 1947
Orhan Safa ve Kemal Ahmet Aru, Projesi, 1947


Nezih Eldem'in projesinde bina taş kaplama olarak tasarlanmış böylelikle Karaköy Palas ile bir ahenk kurulmuştu.  Fakat taş kaplama dolayısıyla bina duvarlarının kalın olması gerekiyor bu da maliyeti yükseltiyordu.  Safa ve Aru'nun projesinin uygulanmasına karar verildi. Bu proje, Alman mimar Erich Mendelsohn'un (1887-1953) o dönemde modaya dönüşmüş eğrisel çizgilerini taşıyordu.

Erich Mendelsohn, Schocken mağazası, Stuttgart, 1928

Fakat modern çizgilerle yapılmış projeye uyulmadı, deforme edildi.  Karaköy Palasın kat silmelerine ait kotlar dikkate alınmadı. Kat yükseklikleri uygulamada sorun çıkarttı. Olasılıkla tasarruf nedeniyle  katlar kendi içinde alçaltıldı. Kat sayısı değişmediği halde Alemdar Kardeşler Büro Binası, Karaköy Palas'ın bir kat aşağısında kaldı. Yeni yapının hiçbir yatay çizgisi Karaköy Palas'ın silmeleriyle aynı hizaya gelmemişti. Kemal Ahmet Aru'dan "Türkiye şehircilik tarihinin en önemli adı" diye söz ediliyor. Kemal Ahmet Aru  yıllar sonra bu binanın fotoğrafına bakıp bu uygulamanın onu çok üzdüğünü söylemiş.

Alemdar Kardeşler Büro Binasının şimdiki adı Şeref Hanı. Zemin, bodrum, birinci, ikinci ve üçüncü katları Türk Ticaret Bankası'nın mülkiyetindeyken 2004 yılında Finansbank AŞ'ye satılmış.
Binanın 4., 5. ve 6. katlarında 8'er büro var. Bir de teras katı bulunuyor.
Finansbank 2017
Türk Ticaret Bankası 





















Binayı yaptıran Alemdar Kardeşler Kimdir?
Bunu merak ettim. İnternette bir faturaya rastladım. Fatura 22 Mart 1937' de Şerefettin Alemdar ve Kardaşları işletmesi tarafından düzenlenmiş.

Bu binayı yaptıran Alemdar Kardeşler, bu faturayı kesen Alemdar Kardeşler olabilir mi? Aynı dönemde aynı bölgede iki ayrı Alemdar Kardeşler mi ticaret yapmışlar? Alemdar Kardeşler Büro Binasının bugünkü adının Şeref Hanı olması tesadüf olabilir mi? Sanmıyorum. Fatura bazı bilgiler veriyor bize. Çok ilginç 3 sandık afyon satmışlar. Peki kime? "Baylar Narmanlı Biraderler"e. Önce Baylar diye bir isim aradım. Sonra eski faturaları incelerken gördüm ki o tarihlerde düzenlenen faturalarda matbu olarak, Bay yazılması yaygın. Bu faturada matbu bay yazısı yok ama belli ki o dönemde fatura Bay diye başlanarak düzenleniyor. Narmanlı Biraderlere kesilecek fatura bay diye başlayamaz çünkü Narmanlı Biraderler iki kişi. Bu yüzden Baylar diye düzenlenmiş. "Baylar, Narmanlı Biraderler." Bugün İstiklal Caddesinde Narmanlı Yurdu olarak bilinen bina  o tarihin büyük tüccarları Avni ve Sıtkı Narmanlı'ya ait. Aynı dönemde, aynı bölgede Narmanlı Kardeşler adıyla anılan başka kişiler olamaz. Öyleyse o Narmanlı Kardeşler, bu Narmanlı Biraderler. 3 sandık içinde 120 kilo 900 gram, 510 kuruştan toplam 616 lira 59 kuruşluk afyon satın almışlar.
O tarihte cumhuriyet gazetesi 5 kuruş, bugün 2 lira ise kabaca bugünün parasıyla 25.000 TL lik afyon  alış verişi...
Alemdar Kardeşler İşletmesinin Düzenlediği Fatura

Neden Afyon? Faturalı satılan afyon ancak ilaç sanayinde kullanılıyor olabilir. 1937 yılının gazetelerinde baktığımda 1936 da başlayan İspanya iç savaşının şiddetle sürdüğünü ve 1939 İkinci dünya savaşı öncesi tüm avrupanın silahlandığını, savaşın kaçınılmaz olduğu yorumlarını,  doğuda ayaklanmalar , çatışmalar ve Hatay Sorunun gündemde olduğunu görüyorum. Böyle bir dönemde afyon,  en kıymetli ve o dönem satışında zarar edilmeyecek mal.

Şerafettin Alemdar ve Kardaşlarının iş yeri Eminönü yakasında. Marpuççular, Barnatan Han'da. Barnatan Han'da 1921-1927 yılları arasında Alemdarzade Muhittin, tüccarlık, komisyonculuk yapmış. Muhtemeldir ki dükkanı Şerefettin ve kardeşleri devralmış. Gelenek bozulmadıysa Şerefettin, Muhittin'in büyük oğlu olmalı.   Eminönü ve Galata o dönem Ticaretin merkezi, işlek bir liman bölgesi.

1945 yılında 2. dünya savaşı sona eriyor. 1947 yılında Alemdar Kardeşler Büro Binasının Projesi çiziliyor. Fakat savaş sonrası ekonomisi ticaret hayatına kötü mü etki etmiş yoksa heyecanla başlayan bina inşaa ettirme isteği, tüccar hayatının gerçeklerine mi çarpmış bilmiyorum; bina projesi hayata geçirilirken maalesef bazı tasarruflar yapıldığı, bunun da binaya kötü yansıdığı ekli kaynaklardan anlaşılıyor.

Aşağı yukarı 70 yıllık binanın geçmişi bu.





Kaynak - 17/03/2017 tarihli erişim

  1. İTÜ Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü öğretim üyesi Prof Dr. Günkut Akın'ın "Mongeri'nin Komşuları" adlı makalesi = http://v3.arkitera.com/v1/diyalog/gunkutakin/yazi1.htm 
  2. İstanbul'un bazı semtlerini anlatan güzel bir blog = http://kamilpark.blogspot.com.tr/2012/02/istanbul-gezileri-11-karakoyden.html 
  3. Vikipedi "Bankalar Caddesi" maddesi = https://tr.wikipedia.org/wiki/Bankalar_Caddesi
  4. Şerafettin Alemdar'ın düzenlediği fatura = http://www.mezatpazari.com/urun/219741/efemera
  5. Narmanlı Hanı anlatan bir blog = http://gezerbocek.blogspot.com.tr/2011/02/bir-eski-zaman-hikayesi-narmanli-han-no.html
  6. Marpuçcular, Barnatan Hanı'ın işyerleri = http://www.tire-cord.de/html/barnatan_han.html


Erdal Bilgen -  18/03/2017